Orta kısımdaki oku mouse (fare) yardımıyla oynatarak iki taraftaki çizgilerin eşitlendiği noktayı kendi kendimize bulmaya çalışalım! Daha sonraysa simülasyonun yan tarafında bulunan ve metre ayarlarını gösteren kareciğe basarak tahminimizde ne derece yanılmış olduğumuza bakalım. Okumuzu genellikle orta noktanın soluna koyma eğiliminde olduğumuzu fark edeceğiz.
Umuyoruz bu tahminler eğlenceli birer oyuna dönüşmüştür bile.
İşte, 1889 yılında ortaya konan Müller- Lyer yanılsaması bilim insanları için de o senelerden beri eğlenceli bir oyun olmaya devam ediyor. Ancak yanılsamalar eğlenceli oldukları kadar, bilime de hizmet eden önemli araçlar. Öyle ki, bilim insanları yanılsamaları görsel algı işleyişlerimize ışık tutmak için kullanıyor. Müller-Lyer bilim dünyasında da epeyce popüler olsa gerek, nedenlerine değin bugüne kadar 12'yi aşkın kuram ortaya konmuş. Bunların içinde en çok kabul göreni beynimizin iki çizginin görece derinliği arasında karşılaştırma yaparak hataya düştüğünü öne sürüyor. Şöyle ki, günlük hayatımızdan, dışa açılan köşelerin uzak, içe bükülen köşelerinse yakında olmalarına alışkınız:
İçe bükülen köşeler, 3 boyutta genellikle bize daha yakındır.
Dışa bükülen köşeler, 3 boyutta genellikle bize daha uzaktır.
Bunu göz önünde bulunduran beynimiz, 2 boyutlu düzlemde bulunan iki çizgi için de aynı 3. boyut yorumunda bulunarak dışa dönük işaretin içinde kalan çizgiyi olduğundan daha uzun algılıyor. Peki, uzaklıkla uzunluk arasındaki ilişki ne olabilir? İşte yanıtı:
Şekilde gördüğümüz iki çizgi normalde aynı uzunlukta (İnanamıyorsanız cetvelle ölçebilirsiniz). Ancak perspektifi düşündüğümüzde, uzaktaki bir çizginin retinamıza düşen 2 boyutlu görüntüsü yakındakiyle aynı uzunluktaysa, uzaktaki çizgi gerçekte çok daha uzun olmalıdır. Nitekim şeklimizde uzaktaki çizginin yakındakine olan benzer uzunluğu yeşille gösterilmiş 2. ve 3. yatay çizgilerin içinde kalmaktadır.
Bu şekilde gördüğümüz yanılsama Müller-Lyer yanılsamasının bir eşi. Müller-Lyer'de de böyle bir perspektifsel yorum söz konusu.
Yukarıdaki açıklamalarımız doğrultusunda dışa dönük işaretin içinde kalan çizgiyi olduğundan daha uzun algıladığımızdan, simülasyonda metremizi gerçek orta noktanın solunda bırakma eğiliminde oluyoruz. Bir anlamda 2 boyutlu şekli, 3 boyutlu yorumladığımızdan hataya düşüyoruz.
Not: Bu ve benzer yanılsamaları yorumlarken, cisimlerin gözümüzdeki retina tabakasına düşen görüntülerinin 2 boyutlu olduğunu ve 3 boyutlu görüntüyü beynimizde yarattığımızı aklımızda bulundurmamızda fayda var. Dolayısıyla 3 boyutlu görüntünün kendisi de zaten bir anlamda "yanılsama".
Müller-Lyer ve Kültür
Yanılsamayı açıklarken içe ve dışa dönük okların 3 boyutlu yorumunda binalardan bahsettik. Peki, ya bizim anladığımız ya da alıştığımızın dışında evler kuran toplumlar? Yuvarlak ve açısal köşeler barındırmayan yapılarda oturan Afrika'daki Zulu kabilesiyle araştırmalar yürüten bilim insanları, bu grupla Müller- Lyer yanılsamasının etkisinde azalma gözlemlemiş.